3 Şubat 2015 Salı

Sağlıklı Olmak İçin Koş


Günümüzün en önemli sağlık problemlerinden biri şüphesiz kilo fazlalıklarımızdır. Bütün tıp otoriteleri kilo fazlalığının iç organları ilgilendiren belli başlı hastalıklarda en önemli etkenlerden bir olduğu konusunda kuşkusuz aynı görüşü paylaşmaktadırlar. Hastalığın tedavisi için başvuran hastalarına yazacakları reçete ile birlikte en başta önerdikleri de fazla kiloların atılmasıdır.
Genellikle kilosu fazla olan vatandaş bu fazlalığın kendisine ne kadar yük olduğunu, hayatını ve sağlığını ne derecede olumsuz etkilediğini bilmekle beraber bu fazlalıklardan kurtulmayı kolaylıkla başaramamaktadır. Kabul etmek gerek ki; olay kısa dönemde halledilecek yapıda değildir. Çünkü kilo vermenin zorluğu olayın uzun zamanda oluşmasından ileri gelmektedir. Vücudumuzdaki kilo fazlalıkları, gün be gün, gram gram artarak aylar ve hatta yıllar boyunca devam ederek oluştuğu için bu kilolardan kurtulmanın da aynı süreç çerçevesinde ve oldukça uzun bir müddet sonunda mümkün olabileceği gayet tabiidir. Bir ayda artan kilo şüphesiz bir haftada verilemez. Olayın doğasında bu yatmaktadır. İnsanoğlu olarak bizler bu süreci göze alıp ısrarlı ve disiplinli bir program ile konuya sahip çıkmadığımız için ekseri ahvalde ümidimiz kırılmakta ve başarısız olmaktayız.
İşte bu makalemizin amacı da kilo verme azminde olan ve spora olumlu bakan sporsever vatandaşlarla dağarcığımızdaki bazı bilgileri paylaşmaktır.
Vücutta Yağ Depolanması
Yaşam için gerekli enerji, yediğimiz besinlerden üretilir (protein, karbonhidrat ve yağlar). Yediğimiz enerji kaynağı besinler ya hemen enerji olarak tüketilir veya ileride kullanılmak üzere vücut yağı veya glikojen olarak depolanır. Ancak tüketme veya depolama işlemi her besin gurubu için aynı yöntem ve aynı oranda oluşmaz. Şöyle ki;
Proteinler
Evvela adalelerin ve sair iç organların protein ihtiyacını karşılar, geri kalanı o andaki enerji ihtiyacı için kullanılır ve pek azı da vücut yağı olarak yağ hücrelerinde depolanır.
Karbonhidratlar
Derhâl tüketime çok elverişli olduğu için beyin ve kasların o andaki mevcut enerji ihtiyacında tüketilir. Hemen tüketilmeyenler karaciğerde ve kaslarda glikojen depolarının takviyesinde kullanılır. Karbonhidratların pek az kısmı yağa dönüşür. Karbonhidratın yağa dönüşmesi de oldukça randımansız ve verimsizdir ama sonuçta fazlası yağ olarak depolanır.
Yağlar
Enerji üretimi için kullanılır, sindirim sisteminde derhâl yağ hücrelerine gider. Gayet randımanlı ve hiç kayba uğramadan vücut yağına dönüşür. Enerji olarak kullanılmayan kısmı yağ hücrelerinde kalır ve depolanır. Diğer bir ifade ile hemen kullanılmayan yağ otomatikman yağ hücrelerinde depolanır. Tüketilen yağ üretilen enerjiye yetmediği takdirde daha önceden hücrelerde depolanmış olan stoktaki vücut yağları geriye döner ve enerji üretiminde kullanılır.
Vücut yağlarının depolanmasından oluşan fazlalıklardan, diğer bir ifade ile fazla kilolardan kurtulmanın kilit noktası işte bu aşamada en çarpıcı şekilde kendini ortaya koymaktadır. Kısaca; üretilen enerjiden daha az enerji kaynağı tüketilmelidir ki vücuttaki yağ deposu hücrelerden geriye dönüp enerji oluşturarak vücuttan atılmış olsun.